Информация о песне На данной странице вы можете ознакомиться с текстом песни Mahşer, исполнителя - Dursun Ali Erzincanlı
Дата выпуска: 23.07.2009
Язык песни: Турецкий
Mahşer |
Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, evlat annesineden… |
Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk. |
İnsan amelleriyle başbaşa… |
Gün öyle bir gün ki, mahşer gibi değil; mahşerin ta kendisi. |
Her insanın mutlaka göreceği, yaşayacağı bir gün. |
O gün ile aramızda sadece ölüm var… |
Anlatan Hazreti Peygamber; |
Allah mahşer günü öncekileri ve sonrakileri tek bir düzlükte toplar. |
Bakan onlara bakar, çağıran onları işitir. |
Güneş onlara yaklaşır. |
Gam ve sıkıntı insanların tahammül edemeyecekleri dereceye ulaşır… |
Öyle ki insanlar: 'İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musunuz? |
Bizlere şefaat edecek birini bilmiyor musunuz?" demeye başlarlar. |
Birbirlerine: 'Babamız Adem var" derler ve O’na gelirler. |
'Ey Adem! Sen insanların babasısın. Allah seni kendi eliyle yarattı. |
Kendi ruhundan sana üfledi. Bütün isimleri sana öğretti. |
Meleklerine senin önünde secde ettirdi. |
Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?" derler. |
Adem Aleyhisselam: 'Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki; |
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek. |
Aslında şefaate benim yüzüm yok. |
Çünkü cennette iken Allah beni o ağaca yaklaşmaktan men etmişti. |
Ben bu yasağa asi oldum. |
Nefsim… Nefsim…N efsim… |
Benden başkasına gidin. Nuh Aleyhisselam‘a gidin." diyecek. |
İnsanlar Nuh Aleyhisselam‘a gelecekler. |
'Ey Nuh! Sen yeryüzü ahalisine gönderilen Resullerin ilkisin. |
Allah seni çok şükreden bir kul; Abden şekûrâ diye isimlendirdi. |
İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun? |
Rabbin nezdinde bizim için şefaatte bulunmaz mısın?" diyecekler. |
Nuh Aleyhisselam da şöyle diyecek: |
'Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki; |
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek. |
Benim bir dua hakkım vardı. Ben onu kavminin aleyhine, beddua olarak yaptım. |
Nefsim… Nefsim…Nefsim… |
Benden başkasına gidin. İbrahim Aleyhisselam‘a gidin." |
İnsanlar İbrahim Aleyhisselam‘a gelecekler. |
'Ey İbrahim! Sen Allah’ın Peygamberi ve arz ahalisi içinde yegane Halilisin. |
Bize Rabbin nezdinde şefaat et. İçinde bulunduğumuz şu hali görmüyor musun? |
«diyecekler. |
İbrahim Aleyhisselam onlara: |
'Rabbim bugün öyle bir gazaba gelmiş ki; |
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek. |
Şefaat etmeye kendimde yüz de bulamıyorum. |
Nefsim… Nefsim…N efsim… |
Benden başkasına gidin. Musa Aleyhisselam‘a gidin.» |
İnsanlar Musa Aleyhisselam‘a gelecekler. |
'Ey Musa! Sen Allah’ın Peygamberisin. |
Allah seni risaletiyle ve hususi kelamıyla insanlardan üstün kıldı. |
Bize Allah nezdinde şefaatte bulun." |
Musa Aleyhisselam da: |
'Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki; |
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek. |
Esasen Rabbim nezdinde şefaate yüzüm de yok. |
Çünkü ben öldürülmesiyle emrolunmadığım bir cana kıydım. |
Bugün ben mağfirete mazhar olursam bu bana yeter. |
Nefsim… Nefsim…N efsim… |
Benden başkasına gidin. İsa Aleyhisselam‘a gidin." diyecek. |
İnsanlar İsa Aleyhisselam‘a gelecekler. |
'Ey İsa! Sen Allah’ın Peygamberisin. |
Meryem’e attığı bir kelamısın. Ve kendinden bir ruhsun. |
Üstelik sen beşikteyken insanlarla konuşmuştun. |
Rabbin nezdinde bize şefaat et." |
İsa Aleyhisselam da diğer peygamber kardeşleri gibi: |
'Bugün Rabbim öyle bir gazaba gelmiş ki; |
bundan önce ne bir böyle gazaba gelmişliği var ne de bundan sonra gelecek. |
«diyecek. |
Nefsim… Nefsim…N efsim… |
Benden başkasına gidin. Muhammed Aleyhisselam‘a gidin.» diyecek. |
Ve insanlar bana gelecekler. |
'Ey Muhammed! Sen Allah’ın Peygamberisin. |
Bütün peygamberlerin sonuncususun. |
Allah senin geçmiş, gelecek bütün günahlarını mağfiret buyurdu. |
Bize Rabbin nezdinde şefaatte bulun. |
Şu içinde bulunduğumuz hali görmüyor musun?" diyecekler. |
Bunun üzerine ben Arş'ın altına gideceğim. |
Rabbim için secdeye kapanacağım. |
Derken Allah, benden önce hiç kimse için açmadığı methü senaları benim için |
açacak. |
Ben onlarla Rabbime methü senalarda bulunacağım. |
Sonra: |
'EY MUHAMMED! |
BAŞINI KALDIR VE İSTE. |
İSTEDİĞİN SANA VERİLECEK. |
ŞEFAAT TALEP ET. ŞEFAATİN YERİNE GETİRELECEK." denilecek. |
Ben de başımı kaldıracağım: |
'Ey Rabbim! Ümmetim." |
'Ey Rabbim! Ümmetim." |
'Ey Rabbim! Ümmetim." |
'EY MUHAMMED!" denilecek. |
ÜMMETİNDEN HESABI OLMAYANLARI |
VE KALPLERİNDE HARDAL TANESİ KADAR İMAN BULUNANLARI |
CENNET KAPILARINDAN İÇERİ AL." denilecek. |
Gün öyle bir gün ki, baba evladından kaçar, evlat annesineden… |
Ne mal fayda verir insana, ne de çoluk çocuk. |
İnsan amelleriyle başbaşa… |
Gün öyle bir gün ki, mahşer gibi değil; mahşerin ta kendisi. |
Her insanın mutlaka göreceği, yaşayacağı bir gün. |
O gün ile aramızda sadece ölüm var… |